Genel olarak

İngilizceden nefret ederim…
Mecbur kalmadıkça ne konuşurum ne okurum…
Bu nefretin kökeninde siyasi nedenlerin yatmasıyla birlikte mesleğimin getirisi…
Mecburiyet…
Özellikle bilişimde, özellikle burada!

Hep dediğimdir, gerçekte bu zaten;
Bir yüzüm çok yönüm vardır benim…
Herkesin gördüğü bir sıfat ama çok az insan beni tüm yönlerimle tanır…
Hep ima ederim, okumadım, yani bildik şekilde diploma sahibi değilim AMA…
Yeminle, özellikle mesleğim ve ilgi alanlarım kapsamında başta sertifika olmak üzere o kadar çok
sertifika / diplomam var ki tuvalet kâğıdı olarak kullanabilirim…
Çünkü…
Bilişimde, özellikle ama güvenlik alanında değil bir gün evvelsinin bilgisi, bir saat öncesine kadar bildiğin, bildiğini sandıkların geçersiz, eskimiş olabiliyor(!)
Daha geçenlerde Alman gazeteleri şu manşeti attı:

Türkiye orta çağa geri dönüyor!

Evrim kuramının ders kitaplarından çıkarılmasından sonra atıldı bu manşet…
Yine hep tekrarladığım bir gerçektir…
Bilindik şekilde okumakla, diploma sahibi olmakla insan, ne insan ne “adam” oluyor!

Belki inanmayacaksınız bana ama…
Meslek hayatim boyunca hep kalbur üstü diye tabir edilen kitlelerle, üst düzey pozisyonlarda olan insanlarla ve yine GÖZ HIZASINDA temaslarım olmuş, ASLA ast – üst ilişkisi içinde çalışmamsımdır…
Kendim çok kez yönetim pozisyonlarında işimi yürütmüşümdür, kişiliğim ve bildiğim (bilmediğim) ile ilgili bir durumdur. Yine bilindik bir bilişimci değilimdir…
Hayatim boyunca kafama göre takılma lüksüne sahip olmuşumdur, hala öyleyim!

Teknoloji…
Özellikle bilişim, bati mercilidir…
Ve bati, özellikle bilişim İngilizceyi “anadil” olarak kabul etmektedir…
Tüm Updateler, yani yamalar mesela önce İngilizce yayınlanır diğerleri beklemek zorundadır…
Önemli bir güvenlik açığı…
Bu yüzden ben, benim sorumluluğumda olan yerlerde mesela merkez bilgisayarları (Server) hep İngilizce kurdurur, kurar veya satın alırdım. Ve yine bu yüzden birçok varağı veya bağlantıyı İngilizce yayınlıyorum.

Bilgilerinize!

Saygılarımla,

Önder